Normal doğum, bebeğin anne karnında gelişimini tamamladıktan sonra tamamen doğal yollarla dünyaya gelmesidir. Bu doğum yöntemi, sezaryen doğum, suda doğum gibi tıbbi destekle uygulanan doğum yöntemleri kullanılmadan, vücut tamamen kendi mekanizması ile doğum olayını gerçekleştirmektedir. Normal doğum, anne karnında yeterince gelişen bebeğin, dışarı doğru düzenli rahim kasılmaları aracılığıyla doğum kanalından çıkarılarak dünyaya getirilmesi suretiyle uygulanır.

Normal doğum, bebeğin gelişimi gayet olağan ve sağlıklı olduğu ve anne adayının rahim bölgesinde bir anormallik olmadığı sürece en sağlıklı ve en uygun doğum yöntemidir. Diğer doğum yöntemleri, her ne kadar sancıyı ve acıyı azaltsa da, vücut alışılagelmiş dış müdahalelerle gerçekleştirilir. İnsan vücudunun binlerce yıldır doğal şartlara göre uyum sağladığı düşünülürse, anne vücudu da normal doğuma göre programlanmış olacaktır. Diğer yöntemler, vücudun doğada hiç karşılaşmadığı, doğal olarak da uyum sağlamadığı yollarla gerçekleşmektedir.

Normal doğumun tüm bu avantajlarına rağmen dezavantajları da bulunmaktadır. Normal doğumun dezavantajlarının en çok görüldüğü durumlar; anne adayının doğum kanalında ve rahminde görülen anormallikler, bebeğin gelişiminde ve doğumunda meydana gelen aksaklıklar gibi hallerdir. Örneğin, anne adayının doğum kanalı çok dar ise, kemikler ile bebek arasında uyumsuzluk varsa, bebek sağlıksız gelişmişse veya doğum kanalından önce kafa kısmından değil de başka bir yönden geliyorsa, normal doğum sakıncalı olabilir. Bebeğin kalıcı sağlık sorunlarından ölü doğmasına kadar kötü sonuçlar görülebilir. Ayrıca, anne adayının doğum ve üreme organlarında da kalıcı hasarlar oluşabilir.

Sezaryen doğum, bebeğin normal doğumla dünyaya gelmesini engelleyecek bir durum varsa uygulanır. Sezaryen doğumda, anne adayına anestezi verilerek operasyona alınır. Karın bölgesinden bir yarık açılarak bebek anne karnından alınır. Sezaryen yöntemiyle doğum, normal doğumda meydana gelebilecek birçok aksaklığı ortadan kaldırmaktadır ve sağlıksız veya ölü doğabilecek bir bebeği sağlıklı bir şekilde dünyaya getirme olanağı sunmaktadır. Ancak bu zorunluluk gerektiren sebepler dışında sezaryen doğum, bazı anne adayları tarafından tamamen keyfi olarak da tercih edilmektedir. Sezaryen ile doğumun normal doğuma göre çok daha sancısız ve acısız olması en çok belirtilen sebeptir. Her ne kadar makul bir sebep olsa da sezaryen yöntemiyle doğum yapmak, zorunlu olmadıkça pek tavsiye edilmemektedir. Çünkü anne adayı bir ameliyata alınmaktadır ve ameliyatlarda her zaman olan olağan riskler bu ameliyat için de geçerlidir. Ayrıca, bebeğin normal doğum ile sağlıklı bir şekilde dünyaya gelebilecek olmasına rağmen sezaryen ile dünyaya getirilmesinin bebeğin sağlığını etkileyip etkilemediği hala tartışılan bir konudur. Sonuç olarak, başka çare kalmadığı sürece mutlaka normal doğum tercih edilmelidir.

Suda doğum, herhangi bir sağlık sorununa karşı alınmış bir önlem değildir. Suyun stresi azalttığı ve gerek annenin gerekse bebeğin daha sağlıklı olmasına katkı sağladığı gerekçesiyle uygulanan tercihi bir yöntemdir. Anne adayının rahim bölgesi su altında kalacak şekilde ılık suya girmesi ve doğumun burada yapılması ile gerçekleşir. Bebeğin sağlığını etkileyebilecek en ufak bir ihtimal karşısında doğum doktoru tarafından suda doğum kesinlikle yasaklanmalıdır. Ayrıca, suda doğum yöntemi henüz yeni uygulanmaya başlandığı için, eksileri ve artıları tam olarak oturmuş bir yöntem değildir. Bu yüzden her ne kadar sancıyı ve stresi azalttığı iddiaları doğru olsa da zorunlu kalmadıkça mutlaka normal doğum uygulanmalıdır.

Normal doğuma alternatif olarak geliştirilen ve hala yenilenmekte olan başlıca doğum yöntemleri bunlardır. Ancak yukarıdaki açıklamalarda da belirtildiği üzere, keyfi olarak uygulanmaları kesinlikle tavsiye edilmeyen yöntemlerdir. Normal doğum dışındaki yöntemlerin ortaya çıkış amacı, tamamen olası sorunlu doğumlarda bebeğin sağlıklı olarak dünyaya gelmesini sağlamaktır. Dünya genelinde tercih edilme oranlarına bakıldığında, suda doğum gibi özel yöntemlerin tercih edilme oranı çok düşük kalırken, sezaryen doğumun uygulanma oranı her geçen gün normal doğuma yaklaşmaktadır. Gelecekte neredeyse tamamen normal doğumun yerini alacağına dair görüşler olsa da, bu durum biraz şüphelidir. Eğer ortada bir sorun yoksa, her şey olağan bir şekilde gelişiyorsa, vücudu da olağan haline bırakmak, yani bebeğin anne vücudunun önceden hazırlıklı olduğu normal doğum ile dünyaya gelmesini sağlamak gereklidir.