Doğum eylemi, doğum sancılarının başlamasıyla kendini gösterir. Bebeğin gelişimini tamamlaması ve dış ortamda yaşamaya uygun hale gelmesiyle birlikte, annenin vücudundan ayrılma zamanının geldiğini belirten ağrılar, düzenli rahim kasılmalarıyla başlar. Bu kasılmalar, bebeğin doğması ve plasenta dahil diğer gebelik yapılarının bedenden atılmasına kadar devam eder. Genellikle şiddetli adet dönemi ağrılarıyla benzerlik gösterir. Anne adayları bu ağrıları hissettiğinde doğumun başlayacağını anlayabilirler. Önemli olan, yalancı doğum ağrıları ve gerçek doğum ağrılarını birbirinden ayırt edebilmektir.

Normal gebelik süreci 40 haftadır. Doğum tarihi yaklaştıkça, rahimde kasılmalar kendini gösterir. Gebe kadınlar bu kasılmaları karnında dikleşme ve sertleşme gibi hissederler. 37. haftadan itibaren, bebeğin başı pelvis kemiğine uyum sağlamaya başladıkça rahimde kasılmalar hissedilir. Bu kasılmalar, tıpta Braxton Hicks olarak bilinir ve halk arasında yalancı doğum ağrıları olarak tanımlanır. Özellikle gebeliğin son trimesterinde sık hissedilir. Bedeni gerçek doğum ağrılarına hazırlayan bu kasılmalar, gün içinde birkaç defa olur ve rahim ağzında fazla değişiklik yapmaz. Kasılmalar genellikle bir dakika kadar sürer ve kesilir. Ağrıya neden olmadan hissedilen bu kasılmalar, 37. haftadan sonra yapılan gebelik muayenesinde elle bile hissedilir hale gelir.

Rahimdeki kasılmaların daha sık aralıklarla olması, gerçek doğum sancılarının başladığını gösterir. İlk önce saatte bir başlayan ağrılar, yarım saate ve daha sonra dakikalara kadar inen süreçlerde yaşanmaya başlar. Kasılmaların başlaması arasındaki aralık sürekli olarak birbirine yaklaşır ve düzenli hale gelir. En son 2-3 dakika aralıklarla ağrılar hissedilir. Her ağrı, doğum kanalının ve rahim ağzının olgunlaşmasına, kısalıp açılmasına sebep olur. Rahim ağzındaki kısalma ve açıklık meydana gelince, bebeğin başı pelvis girişini geçmeye başlar. Bu aşamada gebeler daha fazla ağrı hissetmeye başlar. Bebeğin doğum kanalına girmesi sırasında yaşanan baş pelvis uyumsuzluğu, pelviste darlık veya düzlemde darlık gibi sorunlar, doğum sancılarının şiddetini artırabilir. Bu aşamada sorun yaşamayan gebeler fazla ağrı hissetmezler.

İlk doğumlarını yapacak gebe kadınlar, doğum sancılarının birdenbire geleceğini düşünerek tedirgin olabilirler. Ancak doğum sancıları aniden başlamaz. Doğum yaklaştığında, günler öncesinden başlayan kasılmalar ve düzenli ağrıların başlamasıyla gebeler bunu yavaş yavaş hisseder. İlk doğumlar yaklaşık olarak 18 saatte gerçekleştiğinden, ağrıların hissedilmesiyle birlikte gereken hazırlıkların yapılması için yeterli süre bulunur. Telaş yapmadan gebelerin hastaneye götürülmesi gerekir. Gebelerde düzenli şeklide hissedilmeyen ağrılar olabilir. Bu ağrılar doğum dışında böbrek taşlarından, fıtık ağrısından, safra kesesinden veya mide ağrısından kaynaklanabilir. Bu nedenle doğum zamanı yaklaştığında her tür ağrıda doktora danışılmalıdır. Ayrıca doğum eyleminin her zaman sancılarla başlamadığı bilinmelidir. Bazı gebelerde sancılar olmadan su kesesi açılabilir. Bu durumda sancılar başlamamış olsa bile hemen hastaneye gidilmelidir. Bazı kadınlarda ise nişan adı verilen sümüksü ve hafif kanlı bir akıntı gelebilir. Genellikle bu akıntı sonrasında 1-2 gün içinde doğum eylemi başlar.

Doğum sancıları hakkında bilinmesi gereken diğer önemli noktalar şunlardır: