Doğum Sendromu Bebek sahibi olmak, birçok insan için büyük bir mutluluk kaynağıdır. Ancak, bu süreç anne için aynı zamanda stresli ve zorlayıcı olabilir. Yeni bir bebekle baş başa kalmak, ona bakmak, yeni doğum yapmış anneleri tedirgin edebilir. Aylardır beklenen bebek artık yanındadır, fakat bu yeni varlık minicik ve savunmasızdır. İstediğini anlatamamakta ve belki de sürekli ağlamaktadır. Onu emzirmek, temizlemek, altını değiştirmek ve gazını çıkarmak gibi görevler annelerin üzerine yeni sorumluluklar yükler. Hayat artık bambaşka bir sayfa açmıştır ve anneler bu yeni döneme alışmaya başlarlar. Birçok kadın anneliği tattıktan sonra hafif bir hüzün ve kaygı hisseder, ruh halinde değişiklikler yaşar. Bu sendromlar genellikle 7-10 gün içinde kendiliğinden kaybolur. Ancak, daha az görülen ve daha ciddi olan doğum sonrası sendromu ve psikoz da mevcuttur. Bu durum doğumdan sonraki ilk 6 hafta içinde sinsice başlayabilir ve birkaç ay içinde düzelir. Ancak, 1-2 yıla kadar da sürebilir. Doğum Sendromu Belirtileri Nelerdir? Doğum sendromu belirtileri, genel depresyon belirtilerinden çok farklı değildir. Ancak, bu belirtiler, bireyin depresif durumunun şiddetini veya varlığını tanımlayan ölçeklerle belirlenir. Bu belirtiler arasında patolojik olmayan üzüntü, keder, duygusal dalgalanmalar ve depresif semptomlar yer alır. Ayrıca, ağlama, değersizlik, umutsuzluk, karamsarlık, sosyal izolasyon, cinsel istekte azalma, dikkat eksikliği, kararsızlık, intihar düşünceleri, iştahta azalma veya artma ve buna bağlı kilo değişiklikleri, uyku düzeninde değişiklikler gibi semptomlar da görülebilir. Doğum sendromu, doğumdan sonra ilk bir yıl içinde görülen kaygılı, takıntılı, endişeli, umutsuz, çaresiz ve yalnız hissetme gibi duygularla karakterize olan bir duygu durum bozukluğudur. Bu sendrom, kendine ya da bebeğine zarar verme düşünceleri ve intihar düşünceleriyle de ortaya çıkabilir. Bu sorun doğumdan hemen sonra başlayabileceği gibi, doğumdan sonraki bir yıl içinde herhangi bir zaman diliminde de tekrar ortaya çıkabilir. Doğum Sendromu Neden Olur? Birçok insan, hamilelik sonrası hormonal değişikliklerin doğum sendromuna neden olduğunu düşünmektedir. Ancak bu sadece bir efsanedir. Gerçek nedenler genellikle hamilelik ve doğum öncesi çalışan ve aktif sosyal hayatı olan annelerin, doğumdan sonra bu sosyalliği yitirmeleri ve yeterince uyku uyuyamamalarıdır. Yaşam şartları doğum sonrası sendromunu tetikleyebilir, ancak bu durumu yaşayanlar sadece sosyal ve iş hayatı bakımından yoğun kadınlar değildir. Yeni bebek sahibi olmanın getirdiği fiziksel ve duygusal stres, maddi konularda ortaya çıkan korkular ve eşinizle olan ilişkinizdeki değişiklikler de bu durumu tetikleyebilir. Eğer daha önce bir depresyon yaşadıysanız, doğum sonrası sendromunu yaşamaya daha yatkınsınız demektir. Doğum Sendromu Nasıl Tedavi Edilir? Doğum sendromunun tedavi şekli belirtilerin şiddetine göre değişir. Tedavide antidepresan ilaç kullanımı, psikoterapi ve destek gruplarına katılma gibi yöntemler uygulanır. Gerekirse hastanede tedavi de düşünülebilir. Eğer kadın emziriyorsa, emziren annelerin depresyon, anksiyete veya psikoz gibi durumlar için doktora danışmadan antidepresan ilaç almamaları gerekir. Doktor denetimi altında birçok emziren kadın antidepresan ilaç alabilmektedir. Antidepresan kullanımına doktor ve hasta birlikte karar vermelidir. |